Budapeşte’ye ilk yolculuk…

Budapeşte’ye ilk yolculuk…

Birden bire hayattan bunalınca insan ne ister; ‘yolculuktur yapmak’…  Bu mantıkla, bu sefer geçtiğimiz 27 yılda olduğu gibi motorla değil, uçakla ve tek başıma bir yolculuğa çıkma kararı aldım. Ve birdenbire Budapeşte’ye gitmeye karar verdim. Yola çıkış tarihi olarak da, Motorsiklet Fuarı’nın bitişinden sonra olmasına karar verdim…

Yine fuarda keyifli sohbetler, güzel tanışmalara ve karşılaşmalara fırsat doğdu. Ve belki yeni başlangıçlara…

WizzAir

WizzAir

Skyscanner ile arama yaparken birden bire Wizz Air’dan 100 TL’ye bilet bulunca, atladım resmen. Türkçe konuşmayan, hiçbir yerde Türkçe yazmayan yani kendime yabancı bir hava yolu ile ilk uçuşum Wizz Air ile oldu. Bundan önce 100’lerce kez uçağa binmiştim ama bu benim için ilk oldu. Güzel bir heyecan oldu…

Budapeşte’de havalimanından şehir merkezine ulaşım…

Ve Budapeşte’ye gelince yapmam gereken ilk şey para değiştirmek oldu. Ardından da hemen üç günlük ‘Budapest Card’ aldım. Üç günlük olarak 9900 HUF yaklaşık olarak 100TL. Tabii bunu geziye çıkmadan önce düşünmem gerekiyordu. Çünkü sadece iki kez kullandım. Havalimanı – Şehir Merkezi arasında…

Bir diğer alternatif ise havaalanındaki büfeden 350 HUF, Türkçesiyle 3,5TL verip bilet almak. Havaalanı çıkışında oklar sizi taksiye veya Airport Shuttle servislerine yönlendiriyor.

Metro istasyonundan tekrar bilet alıp istediğiniz yere ulaşabilirsiniz. Kalacağınız yerin adresini bilmekte fayda var. Havaalanında ve metro istasyonunda haritalar var. Haritada adresi bulduktan sonra, ulaşım aracına da bulmak oldukça kolay.

Yağmurlu bir günde gittiğim Budapeşte’de Havalimanından şehre 200E numaralı Belediye Otobüsü 20-25 dk. içinde Kőbánya-Kispest Metro istasyonuna getiriyor. Oradan M3 ile Corvin-negyed istasyonuna gidiyorum ve sonrasında da M2 tramvayı ile Blaha Lujza tér. Budapest Card’ı sadece Havalimanında otobüse binerken gösterdim, sonra soran hiç olmadı. Ama zaman zaman kontrol ediyorlarmış. Ve yaklaşık 100 mt yürüyüşle Marco Polo Hostel. Hiçbir yeri bilmeyen birisi için kolay bir yol. Ve en önemlisi Google Map benim kurtarıcım oldu. Türkiye’de hiçbir ilde olmadığı için hiç alışkın olmadığım bir şekilde ulaşım bilgilerine ulaşabiliyorsunuz. Kaç dakika aralıklarla, kaç dakika süreyle nereden nereye gidebiliyorsunuz, açık ve net. Resmen hayran kaldım…

Marco Polo Hostel

Marco Polo Hostel

Booking.com aracılığıyla bulduğum; Marco Polo Hostel’e girince rezervasyon yaptırdığımı söyledim ve istediğim odanın hazır olduğunu, beni beklediğini söylediler. Mutlu oldum birden bire…

Budapeşte’nin iki yakası var: Buda ve Peşte. Konaklamayı Peşte’de yapmakta fayda var, zaten restoranlar, barlar, canlı sokaklar hep Peşte’de. Marco Polo resmen Peşte’nin merkezinde bir Hostel. Yahudi Mahallesi olarak biliniyor. Rákóczi út caddesinin üzerinde, Szent Rókus Kórház Hastanesi Hostele 20 mt. mesafede. II.Dünya Savaşı sırasında kullanılan önemli ve güzel bir mekan.

Szent Rókus Kórház Hastanesi ve Kilisesi

Szent Rókus Kórház Hastanesi ve Kilisesi

Budapeşte’de ilk odam. Çantamı açtım, t-shirt değiştirdim, sokaklara ve geceye adım attım. Harika bir kent Budapeşte…

İlk olarak Rákóczi út caddesi ile 10 dk.lık yürüyüşle Tuna Nehri’nin yanına yürüyorum. İlk keşif… Ve gözlerime inanamayacağım kadar Türk Lokantalarıyla karşılaştım o ilk yürüyüşte… Gördüğüm ilk markete su almak için girdiğimde kendimi Türkiye’de hissettim resmen. Markalar çoğunlukla Türk…

Tuna Nehri’nin yanına gidince Elisabeth Köprüsü, Özgürlük Köprüsü, Zincirli Köprü, Parlemento Binası, Citadella yani Kale, Özgürlük Heykeli, Budapeşte Tarih Müzesi, Buda Sarayı, Budavar, Nemzeti Tiyatrosu, Sandor Sarayı vs. karşıma çıkıyor ve ışıklarla büyüleniyorum. Elisabeth Köprüsünden,  Zincirli Köprüye kadar Peşte’de yürüyorum ve yürüyerek Buda’ya geçiyorum. Meşhur Finüküler’in yanında bir patikadan bir parka dalıyorum ve Buda Kalesine doğru tırmanışa geçiyorum. Bu arada yağan yoğun yağmurda sırılsıklam olarak yürümeye devam ediyorum. Peki ben Budapeşte Kartı niye almıştım ki?

Buda Castle - Buda Kalesi

Buda Castle – Buda Kalesi

Neyse güzel bir yürüyüş, iyi bir keşif, keyifli bir ortam ve mutlulukla bacaklarım ağrıyor… Eeee, hep motorla gezecek değilim ya, biraz da tabana kuvvet. Yürüyerek, arka sokaklardan Hostele varıyorum. Sıcacık odamda montumu ve polarımı kalorifere asıyorum… Yatağımı pek bir sevdim…

Chain Bridge – Zincirli Köprü

Chain Bridge – Zincirli Köprü

Sabah 08:00’e kurmuştum alarmı ama 07:00’de uyandım ve odamı neden en üst katta seçtiğimi anladım birdenbire… Çatı katı olması ve odanın penceresinin çatıda olması beni erken uyandıracak diye düşünmüştüm. Tabii bu şekilde cama vuran yağmur seslerini hesaplamamıştım. Dün gece yürürken başlayan yağmur, sabah uyandığımda pıt pıt pıt diye hala devam ediyordu. Dün yorulduğuma sevindim, çünkü uykum hafiftir biraz. Yorgun olmasaydım uyuyamazdım…

Neyse, duşumu aldım ve vurdum kendimi Budapeşte sokaklarına… Hafif hafif çiseleyen yağmur altında yürümeyi tercih ettim yine. Önce Buda Kalesine gitmeye karar verdim. Zincirli Köprü’den Buda’ya geçince karşımda dün akşam gördüğüm Finüküler’e varıyorum. Ve öğreniyorum ki maalesef kapalıymış.

Budapeşte’de şehir içi ulaşım…

Ben yolculuklarımda öncelikle yürümeyi sonrasında da toplu taşıma kullanmayı tercih ediyorum. Budapeşte’ye geldiğim günün akşamında yürüyerek gezdim ama yağmur devam edecek korkusuyla toplu taşıma yollarını düşünürken, yanıma gelen bir genç bana ‘Hop on – Hop off’ otobüslerin tanıtımını yapmaya başladı. Yağmur oldukça hızlanmıştı ki ben ikna oldum. Otobüslerde Türkçe tanıtım da var. Zamanınız azsa, yalnız geziyorsanız ve üstüne sıkı bir yağmur yağıyorsa iyi bir fikir gibi geldi bana.

Bu otobüsler iki farklı firmaya ait. Kırmızı ve Yeşil otobüsler… Ben iki günlük, Yeşil Turu almayı tercih ettim. 25 Euro. İki gün süresince, sınırsız yeşil ve pembe otobüs kullanım artı iki tekne turu, bir gece turu, bir yürüyüş turu, bir Gulaş çorbası, bira, shot, şarap tadımı ve otobüslerde wifi… Verdikleri haritada da dataylı bilgiler bulunuyor. Bir de indirimlerin olduğu küçük kitapçık. Yani ben memnun kaldım diyebilirim… Macar mutfağının en meşhur yiyeceği “Gulaş çorbası”. Etli patates yemeğinin daha sulusu gibi, gayet lezzetli bir çorba. Türk damak tadına yakın, hiç yadırganmayacak bir lezzet.

Budapeşte Parlamento Binası

Budapeşte Parlamento Binası

Daha önce de dediğim gibi Havaalanından aldığım Budapest Card da 24 saatlik 4900 HUF, 48 saatlik 7900 HUF ve 72 saatlik 9900 HUF. Bu aldığınız kartında ücretsiz olarak girebileceğiniz St. Lukaćs Termal Hamamı, 10 müze, iki yürüyüş turu ve yanında onlarca giriş indirimli olarak yapılabiliyor.

Metro, tramvay ve otobüs hatları ile her yere gitmek mümkün tabii. Tek yön biletler 350 HUF, günlük sınırsız kullanım biletleri 1650 HUF seçenekleri de var. Biletmatiklerden size uygun olanı alabilirsiniz.

Bilet şoförlerden de alınabiliyor ama 350 HUF yerine, 450 HUF oluyor fiyatı. Aldığınız biletle her türlü taşıta binebilirsiniz.

Otobüs, tramvayların içinde veya metro girişlerinde turuncu kutular göreceksiniz. Bu kutulara bileti sokup onaylatmanız gerekiyor. Biletler her zaman kontrol edilmiyor ama risk almaya değmez bence.

Budapeşte metrosu dünyanın en eskilerinden. Bazı istasyonlar ve trenler çok eskide olsa, ucuza yemek yeme şansını bulabileceğiniz dilim pizza dükkanları bulmak çok kolay…

Bu arada bir de “Free Walking Tour” yani “Bedava Yürüyüş Turu” var. Bu turda bir rehber size şehrin önemli noktalarını yürüyerek gezdiriyor, hikayeler anlatıyor. 2 – 2,5 saatin sonunda rehbere bahşiş veriyorsunuz, gönlünüzden ne koparsa. Anlatım dili İngilizce. Her sabah saat 10:30’da, 12:00’de Elisabeth Meydanında buluşarak başlıyorsunuz…

Özgürlük Anıtından Budapeşte

Özgürlük Anıtından Budapeşte

Budapeşte’de gezilecek yerler…

Ortasından geçen Tuna Nehri ile güzelleşmiş bir şehir Budapeşte. Tuna Nehri’ne Macarlar “Duna” diyor, İngilizce ise “Danube” olarak geçiyor.

Tuna Nehri şehri ikiye bölüyor. Dağlık olan ve önemli tarihi binaların olduğu bölge “Buda”, düzlük ve günümüzde daha canlı olan bölge “Peşte”.

Buda ve Peşte’yi birbirine bağlayan köprüler birbirinden güzel. En önemlisi de “Lanchid” yani “Chain Bridge” yani “Zincirli Köprü”. Üzerinde mutlaka yürünüp karşıya geçilmeli, fotoğraflar çekilmeli. Zincirli Köprü yapıldığı zaman, mimarı, eserine o kadar çok güveniyormuş ki, bir kusur dahi bulunursa kendisini köprüden atacağını söylemiş. Köprüyü inceleyen kimse bir hata bulamazken küçük bir çocuk çıkmış ve “köprü üzerindeki aslanların dili yok” demiş. Anlatılan hikayenin bu kısmında, köprünün mimarı köprüden atlayarak intihar etmiş. Tabii ki bu bir masaldan ibaretmiş. Aslanlara göz hizasından bakıldığında dilleri görünebiliyormuş.

Buda’da görülmesi gereken yerler…

Gellert Hill (Gellert Hegy): Yeşil köprüden Buda tarafına geçtiğinizde tepeye çıkış noktasına geliyorsunuz. Tepeye çıkmanın yolları: 15 dakika yürümek, taksiye binmek veya Hop On – Hop Off otobüslerine binmek. Gellert Tepesi’nde muhteşem bir Budapeşte manzarası bekliyormuş sizi.

ozgurluk

Özgürlük Heykeli (Szabadsag Szobor). Bu heykel ülkede 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kısa dönem süren komünizme ait tek hatıra. Komünizme ait tüm yapılar yıkılmış, ama bu heykele kıyamamışlar. Üzerine bir battaniye örtüp 3 gün kapatarak heykeli “güya” komünizmden arındırıp boyamışlar, özgürlüğün sembolü haline getirmişler…

Castle Hill (Varhegy): Zincirli Köprü’den geçtiğinizde Kale Tepesi hizasına gelmiş oluyorsunuz. Kale Tepesi’ne çıkışın da 3 yolu var: 7 dakikada yürümek, füniküler kullanmak ve 16 numaralı otobüse binmek. Ben geldiğim ilk akşam yağmurda yürüyerek çıkmıştım bu tepeye. Sonrasında da Hop On – Hop Off otobüsleriyle…

Budapeşte Özgürlük Anıtı

Budapeşte Özgürlük Anıtı

Royal Palace (Kiralyi Palota): Kraliyet Sarayı dendiğine bakmayın, artık içinde çeşitli müzeler var.

Matthias Kilisesi (Matyas Templom): Macar Kralı Matthias bu kilisede 2 kez evlendiği için kiliseye ismini vermiş. 13. yyda inşaa edilmiş bu kilise Budapeşte’nin en eski binalarından biriymiş. Osmanlı şehri ele geçirdiği zaman kilise camiye dönüştürülmüş, duvarları boyanıp halı ile kaplanmış. Bu hamle aslında yapıya zarar vermemiş, aksine duvardaki fresklerin solup yıpranmasını önlemiş. Daha sonra tekrar kiliseye dönüştürülürken Osmanlı’nın duvarlara yaptığı işlem sayesinde freskleri kolayca ortaya çıkarabilmişler.

Balıkçı Burcu (Fisherman’s Basiton – Halaszbastya): Bu yapı bir çeşit duvar aslında ve kale. Ama gerçekten masalsı güzellikte…  Fotoğrafını çekmeye doyamazsınız.

Buda tarafında görebileceğiniz yerlerden biri de Gül Baba Türbesi. Osmanlı hakimiyeti zamanında Budapeşte’de çok sevilmiş bir dervişmiş Gül Baba.

Peşte’de görülmesi gereken yerler…

Önemli Caddelerden biri sadece yaya trafiğine açık Vaci Utca. Bu caddenin Buddha Bar ile Vörösmarty Ter arasında kalan kısmı çok daha canlı.

Vaci Utca’nın bir ucunda Central Market Hall isimli kapalı pazar yeri bulunuyor. Mekanın Macarca ismi “Központi Vasarcsarnok”. Burası sadece turistlere yönelik değil, yerel halkın da alışverişini yaptığı yer. Sebze, meyve, kasap hep bu mekanda. Hediyelik eşya alışverişinizi bu kapalı pazarın üst katından yapabilirsiniz, fiyatlar şehre göre ucuz. Yine üst katta yemek yeme ihtiyacınızı da ucuz bir şekilde çözebiliyor olmakta mümkün…

Budapeşte Tarihi Pazar Yeri: Central Market Hall

Budapeşte Tarihi Pazar Yeri: Central Market Hall

Ünlü Vaci Caddesi’nin diğer ucundaki Vörösmarty Meydanı şık bir meydan. Hard Rock Cafe ve yılların kafesi Gerbeud bu meydanda.

Buradan Erzsebet Ter Meydanı’na ulaşın. Buradaki Love Lock Tree’yi bulup bir kilit de siz bağlayın… Hop On – Hop Off otobüslerinin başlangıç noktası.

Szent Istivan Bazilikası da şehrin en uzun yapılarından. Meydanında kafeler, restoranlar, şarap içebileceğiniz mekanlar var. Vakit geçirmek için gayet hoş. Bazilika’nın içini de gezebilirsiniz…

St. Stephen's Basilica - Aziz Stephan Bazilikası

St. Stephen’s Basilica – Aziz Stephan Bazilikası

Erzsebet Ter’den, Andrassy Ut’a da bağlanabilirsiniz. Andrassy Ut, geniş bir cadde ve sağlı sollu mağazalarla dolu. Caddenin tarihi atmosferi gerçekten görmeye değer, zaten Unesco da koruma altına almış bu caddeyi. Benim en sevdiğim bina Opera binası oldu. Çapraz karşısında da Fotoğraf Derneği ve sergi salonu.

Macaristan Devlet Opera Binası

Macaristan Devlet Opera Binası

Andrassy Ut, Erzsebet Ter ile Hösök Tere yani Kahramanlar Meydanı arasında uzanıyor. Tümünü yürümek 45 dakika kadar sürüyor. Cadde oldukça uzun, arada da başka meydanlar var. Erzsebet Ter ile Octagon Meydanı arası Andrassy Ut’un en cıvıl cıvıl yeri.

Hősök tere - Kahramanlar Meydanı

Hősök tere – Kahramanlar Meydanı

Kahramanlar Meydanı (Heroes’ Square, Hösök Tere), Macarlar’ın Avrupa’ya gelişinin 1000. yılında yapılmış ünlü bir meydan. Etrafında müzeler, ortasında heykeller var. Meydana Milenyum Meydanı da deniyormuş.

Andrassy Ut boyunca giden metro hattı Avrupa’nın ilk yeraltı ulaşımıymış. “Millenium Underground” denilen bu sarı hatta hala çok eski trenler hizmet veriyor.

Vajdahunyad Kalesi - Macar Tarım Müzesi

Vajdahunyad Kalesi – Macar Tarım Müzesi

 

Macar Tarım Müzesi

Macar Tarım Müzesi

Kahramanlar Meydanı’nın arkasında bir şehir parkı var Varosliget. Girişindeki gölet, kışın kocaman bir buz pateni alanı olarak kullanılıyor. Mart ayında gidince kimseyi göremedim… Parkın içindeki gölün çevresinde yürümek gerekli. Bu parkın içindeki Szchenyi Baths yani termal hamam, benim yapmak isteyip de yapamadığım bir aktivite olarak aklımda kaldı. En kısa zamanda tekrar geleceğim. Szchenyi hamamlarına giriş ücreti 45-50 tl civarı. Hemen karşısında Macar Tarım Müzesinin içinde bulunduğu Şato harikaydı. Hayvanat Bahçesi de hemen ikisinin arasında…

Vajdahunyad Kalesi içindeki Kilise

Vajdahunyad Kalesi içindeki Kilise

Tuna Nehri kıyısında yürümek de Budapeşte’nin önemli bir aktivitesi.

Nehir kıyısında Parlamento Binası (Orszaghaz)’na yakın yerde demirden ayakkabılar göreceksiniz (Shoes on Danube). Bu ayakkabılar 2. Dünya savaşı sırasında Tuna nehri kenarında sırtından vurulmuş Yahudilerin ayakkabılarını simgeliyor.

Macaristan Parlamento Binası

Macaristan Parlamento Binası

Gençler için Budapeşte’nin en beğenilen bölgesi Jewish District yani Yahudi Mahallesi. Avrupa’nın en büyük Sinegog’u olan Central Synagogue etrafındaki bu muhite 7. bölge de deniyor. En canlı caddeleri: Kiraly Ud, Dob Ud, Kazinczy Ud. Bu bölgede; Harabe barlar, restoranlar, sokak yemeği, sanatsal aktiviteler var ağırlıkla…

Budapeşte Keleti Tren Garı

Budapeşte Keleti Tren Garı

 

Dört günün sonunda, tembellik yaparak, hostelde geçirdiğim vakitlerin ardından Budapeşte’yi mutlaka görülecek yerler listesine ekledim ben. Hem de tekrar gidebileceğim bir şehir olarak, dört tam gün ayırın, pişman olmazsınız…

WizzAir’la 100 TL’ye geldiğim Budapeşte’den 156 TL’ye İstanbul aktarmalı olarak Ankara’ya Pegasus‘la uçuyorum…

Pegasus Hava Yolları

Pegasus Hava Yolları

Ve bir kaç Budapeşte hatırası daha…

Vajdahunyad Kalesi içindeki Heykel

Vajdahunyad Kalesi içindeki Heykel

 

Vajdahunyad Kalesi içindeki Heykel

Vajdahunyad Kalesi içindeki Heykel

 

Budapeşte Keleti Tren Garı

Budapeşte Keleti Tren Garı

Paderborn Katedrali

Paderborn, Almanya…

Bielefeld Komplosu… :)

Pek yakında…

Cumalıkızık…

Batum’a giderken…

İran Seyahatnamesi

LEAVE A COMMENT

error: İçerik korumalı!!