Dağ başında bir cennet – Limni Gölü…
Karadeniz ve özellikle de Doğu Karadeniz doğa tutkunlarının vazgeçilmezidir. Ve Trabzon, tarihi, kültürü, yaylaları ve çevresi ile zengin bir mozaik sunduğu için gerçekten özel bir nokta… Genelde geziler Trabzon’dan başlar. Ben de Karadeniz gezimizin en güzel noktalarından biri olan Trabzon-Gümüşhane arasındaki bölgeden biraz bahsetmek istiyorum sizlere. Ve hatta nokta atışı yapmamız gerekirse de Limni Gölü’nden…
Yol arkadaşım ve sevgili dostum Şenol’la gittiğimiz Trabzon’dan ayrıldıktan sonra Maçka’da keyifli bir geç kahvaltı yapıyoruz. Kaygana, Kuymak, Mıhlama, Turşu Kavurması, Lahana Dolması masamızda. Sonrasında da Hamsiköy’de mükemmel bir Sütlaç. Hamsiköy – Zigana arasında fotoğraf çekmekten yol yapamadık.
Düşünün artık, o derece güzel bir bölge. O akşam konaklama için düşüncemiz Zigana idi. Geçidi ertesi güne bırakmıştık. Bölgenin doğası ile baş başa kalmak istiyorduk biraz. İkimizde fotoğraf çekmek için yarışıyorduk.
Zigana geçidi öncesi tepede, kayak merkezinde konaklamak istemiyoruz ve aklımıza Trabzon Motor Kulübü Başkanı Dursun Ahıskalıoğlu’nun önerisi geliyor hemen: “Limni Gölü”. Hemen yönümüzü Limni Gölü’ne doğru çeviriyoruz.
Sağımıza eski İpek Yolu ve Xenephon’un Onbirleri’ne yer vermiş Zigana Geçidi yolunu alıyor soldaki stabilize yola giriyoruz.
Kayak Merkezi ile Limni Gölü arası sekiz km. Yol çok iyi değil, ama motorlarımızın rahatça ilerleyebileceği nitelikte. Keyifli ve yine fotoğraf çekme molalarımız yüzünden uzun bir sekiz km geçiyoruz. Ve nihayet varıyoruz…
Genel ve kısa bir açıklama ile; Gümüşhane’nin Saronay Yaylası’nda, 1700 metre yükseklikte bulunan, 200’ün üzerinde barındırdığı endemik bitki çeşidi ile sağlıklı, huzur verici, kamp-karavan imkânı sunan, güzel bir yer.
“Dağın başında cennet gibi bir yer” diye yorum yapıyoruz yol üzerinden ilk gördüğümüzde. Oldukça küçük bir krater gölü aslında. Göl kenarında yer alan ufak bir işletme var. Yiyecek ve içecek ihtiyacınızı sağlayabileceğiniz bir işletme… Elbette bu konuda bizim biraz rahatsızlığımız olmuyor değil ama neyse… İşletme yüzünden mekâna küsecek değiliz ya… Milli Park kapsamında Gümüşhane Valiliğince özel sektöre kiralanmış. Küçük bir tesis, Limni Gölü ziyaretçilerine “kendin pişir kendin ye” hizmeti veriyor. Ayrıca semaverle çay yapılıyor. Bizim için en önemli nokta bu. Ahşap masalarla çevrili göl kenarında kamelyalar da var. Zigana Dağı zirvesi 2180 metre olarak düşünüldüğünde Limni Gölü’nün 1700 metre rakımda oluşu, tam bir yayla havası sunuyor. Üstelik yemyeşil çam ormanı içinde adeta saklı kalmış, araç gürültüsünden de uzakta, sadece kuş sesleri arasında insana dinginlik kazandırıyor. Göl kenarında çocuklar için oyun parkı da düşünülmüş.
Limni Gölü Milli Parkı işletmecisi Ziya Eroğlu, burada konaklama tesisleri yapacaklarını ve daha da cazip hale getirme çabaları olduğunu söylüyor. Tesisleşmelerin bozulmalara neden olduğunu düşünüyor ve üzülüyorum.
Göl, Gümüşhane il sınırları içerisinde olmasına karşın, ulaşım kolaylığı Trabzon tarafına daha uygun düşüyor. Trabzon tarafında Maçka, Hamsiköy, Gümüşhane tarafında ise eski Zigana Geçidi var. Her yön birbirinden güzel.
Akşam karanlık çökmeden çadırlarımızı kurmaya başlıyoruz. Bu arada da kömür ateşinde, semaverde çayımız demleniyor. Kısa sürede çadırlarımızı kuruyor ve gölün kenarındaki kamelyalardan birinde çay keyfi yapıyoruz. Akşam yemeğimizi de yedikten sonra huzurlu bir gece başlıyor. İnanılmaz sessizlikte, yıldızların altında, çam kokuları içinde harika bir gece…
Bu huzurlu ortam için defalarca gidilebilir bir yer Limni Gölü. Takım yıldızlarının hepsini bir bir seçebiliyoruz. Samanyolunun bu kadar çok yıldızdan oluştuğunu ilk defa görüyorum. Tarif etmenin imkânsız olduğu anlardan, yerlerden biri daha. Bunu yaşamak gerek sadece… Keyfimize keyif katmak için yine çayımızı demliyor, yıldızları çay keyfi eşliğinde izliyoruz.
Sabah altıda uyanıyorum fotoğraf çekmek için. Dün geldiğimiz yer değil burası sanki. Sis kaplamış her yeri. On metre önünüzü göremiyorsunuz ben fotoğraf çekmeye çalışıyorum… Birkaç denemeden sonra uyumaya devam. Derken müzik sesi ile uyanıyorum. Tesisimizin kalk borusu. Bu huzurlu ortamı bozan bir şey bu müzik. Elbette biz sessizlik ararken, oradakiler ise hareketlenmek istiyorlar. Kalkıyor kahvaltımızı yapıyoruz. Kahvaltımız sırasında da gölde yaşayan Osman’la tanışıyoruz. Osman bir kaz. Beş arkadaşıyla birlikte yaşıyor burada. Onunla ilgili anıları ve hikâyeleri dinliyoruz çalışanlardan. Eğlenceli bir kişilik Osman… Döndükten sonra biz de arkadaşlarımıza anlatıyoruz Osman’ı.
Kahvaltının ardından çadırlarımızı topluyor, yine fotoğraf çekimine başlıyoruz. Motorlarımızı yükledikten sonra Zigana Geçidi’nden Gümüşhane’ye doğru yola çıkıyoruz.
Bahar ve Yaz aylarında kamp yapılmaya değer, gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer Limni Gölü. Özellikle şansınız varsa, açık bir havada gece kesinlikle çok güzel…